17 Ekim 2009 Cumartesi

ŞİİRLER 53 ( "Gitmesin ağırına","Hani","İnsan" )



GİTMESİN AĞIRINA
Yakınmadan katlan
Acını bas bağrına
Sen yolladın beni
Ayrılığın yollarına

Kolay değil biliyorum
Başını taşlara vurmak
İstemezdim ben de böyle
Uykularla avunmak

Güneş gelir arkadan
Hangi gece sabahsız
Gül de biter ağaçtan
Diken değil yalnız

Alışırsın elbet, alışırım
Bugün gider dün kalır
Sevdayla da barışırım
Yel kayadan ne koparır

Yakınmadan katlan
Acını bas bağrına
Sen yolladın beni
Ayrılığın yollarına

Alamam seni bir daha
Ne koynuma ne kollarıma
Gideli çok oldu inancım
Bakmadan arkasına

Dualara durmak
Nafile bir çaba artık
Senin suçun bu ayrılık
Gitmesin ağırına

18.10.09 / Eskişehir
Ferit GÜNAYDIN.


HANİ

Nasıl yaktı bu ihanet beni
Hayatımın merkezi senken
Memnun musun bari
Beni getirdiğin halden

Ne yollara girmişsin
Ellerin koynunda
Kendimi sana sakladığım
Uzun geceler boyunca

Kimlere yarim demişsin
Tek taraflıymış sadakatim
Meğer neler becermişsin
Sandım ki öleceğim

Hani sen en çok ve sadece
Hani sen sıkılmadan her gece
Ben de ne kadar safmışım
Boşversene …

18.10.09 / Eskişehir
Ferit GÜNAYDIN.


İNSAN
Ne kadar manasız ne kadar saçma sapan
Aklım almıyor artık küçük hesaplarınızı
Nedir ki sevdalarınızı erdemli kılan
Korkuyorsunuz boş görmekten yataklarınızı

Beklemek uzaktaki bir sevgiliyi
Ümit etmek her yeni günde pes etmeden
Bir telefona bir mektuba bir selama
Bir kuşun uçuşuna sevinmek nedir bilmiyorsunuz

Gündelik yaşanıyor bitiyor her şey
Ve tekrar acıkana kadar bütün sabırlar
İçlerinde yükselen anlık bir ateş
Ve o ateşi aşk sanan zavallıcıklar

Bense kimsenin yolunu bulamadığı bir evde
Sıyırıp atmak istiyorum bedenimi ruhumdan
Vurula vurula kanlar içinde kalmış bir halde
Utanıyorum sayenizde insan olmaktan

11.12.07 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

Fotoğraf : Cenk Burhan ÖZER
( http://cenkozer.deviantart.com )

14 Ekim 2009 Çarşamba

ŞİİRLER 52 ( "Adam","Suçlusu sensin","Örtü" )



ADAM
Giden gitmiş zaten
İntikam alsam geri gelir mi
Farkın yokmuş elden
Bu yazı defterden silinir mi

Aldatan aldanır biliyorum
Demiştin hatırlar mısın
Nasıl kıydın bana nasıl
Lütfen açıklar mısın

Bile bile yürüdüm sonuma
Başıma ne geldiyse aşktan
Şu herkese güvenme meselesi
Bende bir cezadır doğuştan

Oturttum seni gönül tahtıma
Çok verince insan sapıtırmış
Kazıdım bunu da iyice aklıma
Senden adam olmazmış

15.10.09 / Eskişehir
Ferit GÜNAYDIN.


SUÇLUSU SENSİN
İstemezsem gayrı kimseyi
Tutamazsam ellerinden
Sevemezsem tenlerini
Ekemezsem güllerinden

Suçlusu sensin
Hakkım helal değil

Mazereti olmaz ihanetin
Medet umduğun bahanelerse
Bütün özlediklerin
Kaçırdığın trendelerse

Suçlusu sensin
Hakkım helal değil

Vereceksin hesabını
Alev alev yandığında
Sızladığında vicdan
Öldüresiye bir acıyla

Suçlusu sensin
Hakkım helal değil

Tanrı’nın bana verdiğini
Verdim sana hiç düşünmeden
Dayanamaz da olanlara
Cayarsam eğer nefesimden

Suçlusu sensin
Hakkım helal değil

15.10.09 / Eskişehir
Ferit GÜNAYDIN.


ÖRTÜ
Yatağına serdiğin
Beyaz örtüyü
Yıkayıp da kenara
Kaldırdın mı yoksa
Terimizin kokusuyla
Tenimizin dokusuyla
Ah o gece tutkusuyla
Duruyor mu hala ?

Masada sönen mumlar
Ne çok şey anlatırlar
Alev alev hatıralar
Yanıyor mu hala ?

Gözlerin gözlerimi
Ellerin ellerimi
Nefesin nefesimi
Arıyor mu hala ?

Beklerim senin için
Kanarım için için
Yüreğin benim için
Atıyor mu hala ?

14.10.09 / Eskişehir
Ferit GÜNAYDIN.
Fotoğraf : Cenk Burhan ÖZER

6 Ekim 2009 Salı

ŞİİRLER 51 ( "Hala","Sadece sana","Yok" )




HALA

Sarardı mı fotoğraflar
Saklıyor musun mektupları hala
Denk gelir miyiz acaba yine
Şans eseri İstanbul’da
Sarardı mı fotoğraflar
Saklıyor musun mektupları hala

Kaç sene geçti
Altı mı yedi mi
Isıtamadım sensiz
Hiçbir kış mevsimini
Kaç sene geçti
Altı mı yedi mi

Aşk için bir daha savaşamadım
Yalnızlığa da bir türlü alışamadım
Çok denedim ama karışamadım
Aşk için bir daha savaşamadım

Okurum mektupları hala
İlk gün gibi ezberden
Sesini duyarım sanki
Derinlerde bir yerlerden
Okurum mektupları hala
İlk gün gibi ezberden

Hayat işte ne yapsın insan
Akıyor su gibi zaman
Anlamıyorsun hızını bir an
Dönüp de geriye bakmadın mı
Elde, avuçta, akılda
Ne kadarsa artık kalan
Hayat işte ne yapsın insan
Akıyor su gibi zaman

04.10.09 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.


SADECE SANA

Kimseye bakmadım
Sadece sana
Dibi görünen
Tertemiz sular gibi için
Ve göstermedim içimi
Senden başkasına

Açmadım kimselere
Nasıl da sert bir kış mevsiminde
Delerek mezarım olmaya niyetli karları
Açtığım gibi sana

Kaçmadım savaşmaktan
Bir an bile yorulmadan
Anlattım nasıl sevdiğimi
İnanmasalar da
Anlamasalar da
Unuturum sansalar da

Bir fotoğrafla uyudum her gece
Yastığıma sakladığım
Pembe bir şapkayla çekilmiş
Başına zorla taktığım

Rüyalarımda bile sen
Belki benden bile önce
Yazılmıştın alnıma
Yazmadım ah kimseye
Böyle bir şiir
Aşığım bir
Ve sadece sana !

06.09.09 / Eskişehir
Ferit GÜNAYDIN.

YOK

Söndü ateşi
Küllerinden doğacağı yok
Bir bebeğin anasının karnından
İki defa doğacağı yok

Harabe olmuş, mahvolmuş
Tükenmiş bir adamım şimdi
Bitmez sandığımız günler
Ne de çabuk uçup gitti
Saramazsın geriye
Zaman hep ileriye
Yalvarsan da saniye
Durup bekleyeceği yok

Denedim, her yolu denedim
Tükendiği yerdeyim çarelerimin
Bu hapishanede yüreğimin
Bir gün daha çekeceği yok

Kendimi azad ettim
Ama kuş gibi hafif de değilim
Pişman olmamak sadece
Bundan böyle tek istediğim
Anladım ki senin gibi bir delinin
Benim gibi bir divanenin
Dağlar denizler gibi sevgisinin
Değerini bileceği yok

04.10.09 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

Fotoğraf : Cenk Burhan ÖZER