30 Haziran 2009 Salı

BENİ NEDEN ARAMADIN - Şiir


Saatlerce telefonun başında
Her an çalacakmış telaşında
Tükendim her günün akşamında
Beni neden aramadın ?

Sanki kimim kimsem varmış gibi
Duvarlar dinledi dertlerimi
Merak etmedin mi hiç halimi
Beni neden aramadın ?

Kusurum mu oldu bilmeden
Ödüm koparken incitmekten
Uyuyamadım düşünmekten
Beni neden aramadın ?

Söz verdiğin halde
En son görüştüğümüz yerde
Dünmüş gibi hayalimde
Beni neden aramadın ?

Haberini aldım oradan buradan
Dönmüşsün gurbetin yolundan
Şüphe mi ettin bulacağından
Beni neden aramadın ?

Elbet yoluma çıkacaksın
Mazeretten medet umacaksın
Bir de bana soracaksın
Beni neden aramadın ?

30.06.09 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

29 Haziran 2009 Pazartesi

YAZ GİBİ - Şiir


Seni bir yaz gibi yaşasaydım
Çocukluktan kalma
Dudaklarımda tuz tadı
Tenimde deniz kokusu
Dallarda incir, erik, kiraz
Çiçeklerle dolu bir yaz

Büsbütün cıbıldak
Tenimizden başka giysimiz olmasaydı
Denize paralel koşarken kumsalda
Ayaklarımıza yosunlar dolansaydı

Limanda demirli sıra sıra tekneler
Güvertelerinde canım balık kokusu
Vakti gelen çıkardı seferine
Yoktu kimsenin dalgalardan korkusu

Dudaklarım öpülmemiş hiç
Tenime ten değmemiş
Gökteki yıldızlar az
Hayallerle dolu bir yaz

Büsbütün cıbıldak
Utanmayı henüz öğrenmemiş iki çocuk
Atsaydık kendimizi sulara
Her yanımız güneşten kavruk

Ah yaşasaydım seni böyle
Bir gün bile olsa
Yüz yaşında da ölsem
Kalırdı hep hafızamda

29.06.09 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

18 Haziran 2009 Perşembe

BAĞIŞLA - Şiir


Gidiyorum ama habersiz değil
Esirgeme vedanı benden
İstemli bir terk edişmiş gibi
Hesap sorma yüreğimden

Tutunamadım gitti dallarına
Kırıldı kaldı ellerimde
Kaç kez bıkmadan denedim
Sonuç aynı her seferinde

Birileri planı yapmış
Ben nelerle savaşmışım
Sulara uzak kalmış
Büsbütün kurumuşum

Zaferler veremedim sana bağışla
Bağışla bilsen nasıl yaralıyım
Kalanlardan farklı değilim oysa
En az onlar kadar sevdalıyım

Kendi halimde yaşadım
Yine de çok geldim bu şehre
Kuruşu kuruşuna saydım
Borçlu çıktım bak yine de

Şimdi gitmeye var da
Dönmeye bir daha yok halim
Ama bu benim elimde değil
Hakkını helal et yarim.

18.06.09 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

16 Haziran 2009 Salı

KARALAMA DEFTERİ - Şiir


Yangından mal kaçırır gibi
Kaçırdın kendini benden
Silebilecek misin peki
Ebediyen yüreğinden

Arındırır gibi basitçe
Özensiz yazılmış bir öyküyü
Yalan yanlış kelimelerden

Ellerimin ellerine değişini
Gözlerimin gözlerinden geçişini
Bedenimi ilk keşfedişini
Unutabilecek misin ?
Gerçekten …
Yaparsan ötesi yok
Takdir ederim yürekten
Bir ben kurtulamadım
Karalama defterlerinden…

16.06.09 / ANKARA
Ferit GÜNAYDIN.

SİLDİM - Şiir


Sildim bütün izlerini
Sanki hiç olmamışsın gibi
Gelişin çok başkaydı oysa
Gidişin gibi değildi

O zamanlarda ben
Ne kadar iyi niyetliydim
İyilikten maraz doğar
Bunu baştan bilmeliydim

Görmezden geldim
İyi bakmak lazımmış
Marifet sandığım
Unutmak aptallıkmış

Özlemiyorum şimdi seni
Sanma ki pişmanım
Hatta yepyeni
Aşklara bile hazırım

Eskiden bizim olan ev
Artık benim sayılır
Duvarları beyaza
İki günde boyatılır

Koltuklar halılar perdeler
Tenine değen bütün giysiler
Hatta dudağına değen
Bardaklar bile çöpteler

Üç beş kuruştur yani
Özgürlüğün bana maliyeti
Sana fazladan verdiklerimin de
İstemem iadesini

Zaten sende ne gezer
Öyle bir asalet
Canımı bile alırdın
Edebilseydin cesaret
Hadi yolun açık olsun
Geçtiğin yolları kapattım
Coğrafyasını değiştirdim
Haritasını yırtıp attım

Arasan da bulamazsın
Daha benim gibisini
Elbet bir gün anlarsın
Kimi kaybettiğini

16.06.09 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

GENÇLİKTEN KALMA - Şiir


Ah onca yaşanan
Albüm albüm fotoğraflar
Ceza gibidir çekerim
Aynı şehirde aynı yollar

Sen gittin ben kaldım
Sahilde seninle ilk tanıştığım
Denize karşı sigara tüttürmek
Gençlikten kalma alışkanlığım

İnsana küsülür de dünya’ya küsülmez
Burada doğmuş burada büyümüşüm
Ben de meğer herkes gibi
Kendi kaderime yürümüşüm

Bunca yıldan bana
Kala kala anılar kaldı
Güya gözlerin benden başka
Kimseye bakmayacaktı

Hala aynı mahallede
Babamdan kalma evdeyim
Kimsecikler kalmamış
Kime şikayet edeyim

Beraber yürüdüğümüz yollardan
İnerim yapayalnız sahile
Yakarım bir ağıt bir de sigara
Albümlerde kalan günlere

16.06.09 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

14 Haziran 2009 Pazar

ADAM OLMAK HEVESİ - Şiir


Neyimiz var ki
İki valize sığmayacak
Bizim midir sanki
Beden bile kiralık

Öyle bir hal ki
Ateşler almayacak
Paramparça kalbi
İstenirse helallik

Ama insanoğlu tuhaf
Çıkarlar çatışınca
Dost olur düşmanlar
Kıyamet kapısında

Hadi verdik gitti
Kimde varsa hakkımız
Taşında toprağında
Yoktu zaten gözümüz

Misafiri olduk dünyanın
Onun da en edeplisinden
Cayamadık gitti
Adam olmak hevesinden

14.06.09 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.


YARİN OLAYIM - Şiir


Bırakıp da gitme beni
Tamamlarım eksiğini
Fısıldarım eğilip kulağına
Kimsenin söylemediğini

Yeter ki tut elimi
Önemsemem mevsimini
Görürsün benden
Annenden bile görmediğini

Buyur şöyle yamacıma
Yazalım bir güfte aşka
Ritmine göre kalbin
Uydururuz makamına

Hadi bir sarıl sıkıca
Ölümlüyse madem dünya
Her anını harcamadan
Varmayalım toprağına

Bedeninde gezgin olayım
Nefesinde ses olayım
Seni kim yaratmışsa
Ben ona kurban olayım

Yarımım tam olayım
Sadece senin olayım
Razıyım kaderime
Yeter ki yarin olayım

14.06.09 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

13 Haziran 2009 Cumartesi

HESAP - Şiir


Tepe midir dağ mıdır
Yavaş yavaş tırmanırız
Bedeli kahır mıdır
Nasıl olsa alışığız

Görülmüş şey mi bir arada
İnsanın iyisiyle talihin iyisi
Yatıyorsun bak koynumda
Hesap budur boştur gerisi

Nedir ki şu yalan hayatta
Cebine giren insanın
Çıkınca son yolculuğa
Anısından başka yaşananın

Makamına malına mülküne
Verilir mi bir bakış sevdalı
Değil mi dünya’nın kendi bile
Bir ömürde kiracı

Ağlama bunlara değmez
Ha altın ha çakıl taşı
Muhabbeti olanın
Buğdaydan da olur aşı

13.06.09 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.


11 Haziran 2009 Perşembe

HABERİN VAR MI ? - Şiir


Açık bir denizsin
Pırıl pırıl ve serin
Kapıldım sularına
Haberin var mı ?

Dönüm dönüm arazisin
Vatanı rengarenk çiçeklerin
Ben de göğe baş verdim
Haberin var mı ?

Farkın yok fırtınadan
Kopardın bağlarımdan
Peşin sıra savrulduğumdan
Haberin var mı ?

Buhar olup uçtuğumdan
Yağmur olup yağdığımdan
Sende ölüp sana doğduğumdan
Haberin var mı ?

Unuttum o büyük sözümü
Gördüğümden beri yüzünü
Bütün dertlerimin çözümü
Sendedir haberin var mı ?

11.06.09 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

9 Haziran 2009 Salı

NEREDESİNİZ - Şiir


Güneş rengarenk
Kayalara vuruyor
Kayalarda rüzgarlar
Saçlarımı dağıtıyor
Sanki uzansam
Tutuverecekmişim gibi
Oysa ki onlar da
Tıpkı sizin gibi

Yaklaştıkça kaçıyor
Yaklaştıkça kaçıyor

Veda ediyorum gündüze
Geceyi selamlıyorum
Harı hiç dinmeyen
Bir ateşle yanıyorum
Mehtap ve yakamoz
Birbirine karışıyor
Mücevherleriyle deniz
Karanlıkta salınıyor
Bir sır gibi fısıldayarak
Paylaşıyorum isminizi
Oysa ki onlar da
Tıpkı benim gibi

Neredesiniz bilmiyor
Neredesiniz bilmiyor

Boğuşup duruyorum
Deliliğin sınırında
Tanrının kader diye
Alnıma yazdığıyla
Dağlardan taşlardan
Sulardan ümidi kesip
Kaldırıyorum ellerimi
Soruyorum Tanrıya
Oysa ki o da
Tıpkı onlar gibi

Hiçbir şey söylemiyor
Hiçbir şey söylemiyor

09.06.09 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

8 Haziran 2009 Pazartesi

İSYAN - Şiir


Bacalardan dumanlar tüter
Yüreğimden hüzünler
Düşer sonu gelmez bir boşluğa
Yakaladığım ufak tefek ümitler

Gece olur yanar lambaları sokakların
Benim evimde göz gözü görmez bir karanlık
Aramızda onca zaman yaşananların
Hatırı bile kalmamış iki selamlık

Ezan okunur beş vakit günde
Ben onbeş vakit Allah’a isyan ederim
Ödeme kalsın borcunu ahirette
Ben boşa giden yıllarımı isterim.

08.06.09 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.



7 Haziran 2009 Pazar

AÇILMA - Şiir


İsteme benden gizli saklı sevmeler
Kovalamaz bırakır gündüzleri geceler
Manasızdır parça parça heceler
Yıldızlara güneşin yerini tutturamam

Seni sevdiğini senden saklayamam
Kalbimi böyle zalimce harcayamam
Olur da küser vazgeçerse hayattan
Ben bu günahın vebaliyle yaşayamam

Gizlenir mi zaten bütün dünya örtse üstünü
Deler geçer bir kez görebilmek için yüzünü
Birbirine sokmuşsun baharını güzünü
Ben onun söyleyecek sözünü sakınamam.

07.06.09 / Amasra
Ferit GÜNAYDIN.

2 Haziran 2009 Salı

FRANSIZCA ŞARKILAR EŞLİĞİNDE - Şiir


Çıktığında karşıma
Yararak karanlığını gecenin
Nerede kaldın dedi
Niçin bu kadar beklettin
Daha çabuk gelirdim dedim
Yaşadığını bilseydim
Artık ümidi kestiğim
Ruhumun ikizinin

Akıp gittim gözlerine
Tanıdıktı yolları
Sanki çocukluğumun
Çiçekli sokakları

Zifiri karanlıkta
Işıklar saçıyordu
Besbelli yüreği
Derinden yanıyordu

Kış mıydı bahar mıydı
Bir serin bir sıcaktı
Kuralına aldırmadan
Oyun oynayan bir Marttı.

Fransızca şarkılar eşliğinde
Tek kelimesini bile anlamadığımız
Geceleri sabahlara bağladık
Sevişmeye doyamadığımız

Sonrası zamanın
Klasik sınavları
İki yanı uçurum
Can alan virajları
Başka ne olacaktı ki
Başka ne olacaktı

02.06.09 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.