29 Mayıs 2008 Perşembe

DÖNMEZ GİDEN - Şiir


Çok uzaktayım şimdi
İncir ağaçlarından, zeytinliklerden
Dalgalı denize demirli
Sıra sıra teknelerden

Sahil dönüşü yediğim anneannemin yemekleri
Fotoğraflarda kaldı zaman zaman çekilen
Uyurken dinlediğim dedemin şiirleri
Uçup gidiyor artık birer birer ezberimden

Vermez geri biliyorum
Çocukluğumu geçen zaman
Dönmez giden biliyorum
Cunda’daki mezarlıktan

29.05.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.


YENİK DÜŞME ZAMANA - Şiir



Sen zamana yenik düşme
Hep böyle derinden sev beni
Delikanlı yüreğin gün gelip de
Unutmasın yeminini

Ya temelli giderse diye
Seni sevmek işkencedir
Yazılmışsa kaderine
Önüne kim geçebilir

Sıkılır insan bilirim
Dizinin dibinde durandan
Açılmak ister denize
Fırtınadan korkmadan

Sahibi değilim ki ömrünün
İplerini bağlayayım
Umuduyla dönüşünün
Ayrıldığın limandayım.

29.05.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

28 Mayıs 2008 Çarşamba

DAĞ - Şiir


Beni bir dağ gibi düşün
Eteklerinde yalnızlık nöbet tutar
Bir nehir çıkar içinden
Gözyaşından suyu denizini arar
Başında dört mevsim karlar
Bulutları dağılmaz
Bir dağ ki zirvesinde
Hiçbir bayrak dalgalanmaz !

28.05.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

KORKAK - Şiir


Elinden geleni yaptın
Daha beter çaktırdın
Neyi kimden sakladın
Gözümden kaçar mı hiç

Yürekli olamadın nedense
Sahip çıkamadın aşkına
Koşarken her seferinde
Çaresizce kollarıma

Seyrettim seni uzaktan
Her hamleni bilerek
Aralanan dudaklarından
Ha döküldü ha dökülecek

Sonra ben de anladım
Savaş yürek işidir
Meydanda belirince
İşin şekli değişir

Sen devam et yaşamaya
Karanlıktan korkarak
Ben giderim yoluma
Korkakları unutarak

28.05.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.


DİYEMEM - Şiir



Çetin bir savaştan sağ çıkabilirim
Yanıp kül olup yeniden doğabilirim
Geçtiği yollardan izini bulabilirim
Ama durdurup da seviyorum diyemem asla

Katlanırım dünyanın her türlü cefasına
İçerlemem koysan cehennemin kapısına
Ama Tanrım yarattığın şu kulunun yakasına
Yapışıp da seviyorum diyemem asla

Ezbere sözlerden teselliler ararım
Baharında solan gençliğime yanarım
Her bakışıyla açılan yara gibi kanarım
Ölürüm de seviyorum diyemem asla

28.05.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

27 Mayıs 2008 Salı

YETMEDİ Mİ - Şiir


Yetmedi mi vurgunlar yetmedi mi
Bu kalbi acılar büyütmedi mi
Açılıp kapanan kapılar yürüdüğüm onca yollar
Toplasam bir arpa boyu etmedi mi

En ihtiyacım olduğu anda sönen ışıklar
Ne yeri ne zamanı olan ayrılıklar
Dağıttıkça geri toplanan bir efkar
Beni bitirdi kendisi bitmedi mi

Hepimiz bir anadan doğmadık mı nihayetinde
Nihayetinde hepimizi aynı Tanrı yaratmadı mı
Benim bir an olsun ödün vermediğim insanlıktan
Size de birer parça dağıtmadı mı

27.05.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

23 Mayıs 2008 Cuma

CANIN SAĞ OLSUN - Şiir


Ben de varım
Ben de varım artık bu gece yarısında
Kalbimin şiddetle kanayan yarasıyla
Bu şehrin yuttukları arasında

Ben de varım

Sen de varsın
Sen de varsın artık bu gece yarısında
Yarama tuz basan derin suskunluğunla
Bir aşkı tarihe gömenler arasında

Sen de varsın

Canın sağ olsun !

23.05.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

20 Mayıs 2008 Salı

BAKTIKÇA - Şiir


Baktıkça güzelleşiyorsun
İşlendikçe ışıldayan madenler gibi
İmdadıma yetişiyorsun
Tam biterken ömür yeniden doğar gibi

Aldın kalbimi verme geri istemem
Bilemem değerini sensiz geçen günlerin
Mümkün olsa da benimle bir yer değiştirsen
Şaşar kalırsın karşısında güzelliğinin

Sensizken aldığım nefes zulümdür
Seninle hayat en değerli armağan
Yokluğunda doğan güneş ölümdür
Varlığında güneş sensin hiç batmayan

20.05.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

18 Mayıs 2008 Pazar

YILDIZ GİBİ - Şiir



Sorarlarsa beni ne kadar sevdiğini
Anlatma boş ver anlamazlar
Onlar küçücük yüreğe dağ gibi sevgiyi
Bin ömür daha olsa sığdıramazlar

Oturuyorsun karşımda sana yazıyorum
Sensiz geçen yıllarıma inan ki acıyorum
Her gece gözlerinden yıldız gibi kayıyorum
Göktekini yerde arayarak bulamazlar.

18.05.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.


9 Mayıs 2008 Cuma

SEBEBİM OLSUN HAYAT - Şiir


Durdum da bir arkama baktım
Şu genç yaşımda ne kadar çok yol aldım
Bazı dövüştüm hayatla bazı uzlaştım
Hep derin sularda hep garantiden uzaktım

Kafamı kaldırdığımda gördüğüm yıldızlar kadar
Hayallerle doluydu ceplerim küçük bir çocukken
Değer miydi diyorum şimdi korkulara o kadar
Eninde sonunda ölüme doğru yürürken

Aşkı da göreceğiz elbet ayrılığı da
Unuttuğumuz da olacak unutulduğumuzda
Artıların eksilerin geriye kalan ortalamasında
Sebebim olsun hayat gülümserken

09.05.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.

ALACAĞIMI ALDIM - Şiir


Dürüst olacağım şimdi sana karşı
Geçirdim ihaneti aklımdan bir gece yarısı
Sonra elimi vicdanıma koydum sızladı içim
Anladım ki o vakit ben sensiz bir hiçim

Şu aşk denen karmaşık mesele
Sıkılıyor bir limanda demirlemekten
Ama bilirim şu saatten sonra gönlüme
Beterdir sensiz yaşamak ölümden

Bu simsiyah saçlar ışıl ışıl gözler
Kalacak mı yıllar sonra inci gibi dişler
İstemem çıkıp gelse Afrodit denizden
Alacağımı aldım zaten fazlasıyla ömürden

09.05.08 / Ankara

Ferit GÜNAYDIN.



7 Mayıs 2008 Çarşamba

GÖZLERİNİ DÜŞÜNÜYORUM - Şiir


Kapattım gözlerimi gözlerini düşünüyorum
Karanlık üzerime üzerime geliyor
Vazgeçirmek niyeti beni biliyorum
Vazgeçmiyorum gözlerimi açmıyorum

En umutsuz anımda baktıkları gibi
Yıldızlı bir gecede yaşattıkları gibi
Gizliden gizliye oynaştıkları gibi
Kapattım gözlerimi gözlerini düşünüyorum

Fırtınadan kaçıp sığındığım limandı onlar
Bir bakışınla çözülürdü kalbimdeki donlar
Şimdi nerede ve kimin koynundalar
Kapattım gözlerimi gözlerini düşünüyorum

Güldüğünde sıcak bir yaz gecesi
Bir sinir anında ölçülmez derecesi
Dalıp gidersen çözülmez bilmecesi
Kapattım gözlerimi gözlerini düşünüyorum

Çaresizim anladım elbet bittiğini
Unutamam nasıl kaçırarak gittiğini
İnkar edemem ne kadar özlediğimi
Kapattım gözlerimi gözlerini düşünüyorum

ANKARA – 2008
Ferit GÜNAYDIN.

5 Mayıs 2008 Pazartesi

BOŞ - Şiir


Gelir miyim senden sonra kendime
Ne yazsam ne söylesem boş
Kocaman bir yer küçücük kalbimde
Kalacak ölene dek bomboş

01.05.08 / Ankara
Ferit GÜNAYDIN.


3 Mayıs 2008 Cumartesi

İSTANBUL’U YAZMAK - Şiir

İstanbul’u mu yazmak istiyorsun
Pierre Loti’ye gideceksin
Göreceksin bir martının gözünden Haliç’i
Ve duyacaksın sesini Fatihin gemilerinin

İstanbul’u mu yazmak istiyorsun
Düşüreceksin yolunu Heybeliada’ya
Bir fincan çay içip kardeşin Rumlarla
Bir de onlardan dinleyeceksin Orhan Veliyi

İstanbul’u mu yazmak istiyorsun
Çengelköy’de alacaksın soluğu
Soluyacaksın boğazın temiz havasını
Ve bırakacaksın ruhunu salınan kumrulara

İstanbul’u mu yazmak istiyorsun
Sultanahmet’e uğramadan olmaz
Sırlarını fısıldayacak kulağına Sinan Süleymaniye’nin
Ve bir dua konduracak alnına Ayasofya

İstanbul’u mu yazmak istiyorsun
Vurulacaksın Ortaköy’de bir güzele
İstinye’de bir kadeh şarap eşliğinde
Seyredeceksiniz geçip giden gemileri

İstanbul’u mu yazmak istiyorsun
Üşenmeden Çamlıca’ya çıkacaksın
Saatler sana yetmeyecek
Günlerini harcayacaksın

Her yere gittinse ve kafi gelmediyse
Okuyacaksın okuyacaksın okuyacaksın
Sonra bir an sıyrılıp dünyadan
Bastığın toprakla konuşacaksın

İstanbul’u mu yazmak istiyorsun
Nazikçe kalbine dokunacaksın
O sana olmaz belki ama
Sen ona aşık olacaksın.

ANKARA 2008
Ferit GÜNAYDIN.